Türkiye Bilişim Vakfı’ndan bahseder misiniz?
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), merkezi İstanbul’da bulunan ve “Türkiye’yi bilgi toplumuna dönüştürme” temel amacı ile çalışan bir sivil toplum kuruluşudur.
14 Nisan 1995 tarihinde, 114 kurum ve bu kurumlara üye 178 kişi tarafından kurulan bugün itibarıyla 400’ün üzerinde üyesi bulunan vakfımızın hedefi; Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşebilmesi için gerekli altyapının oluşturulmasına katkıda bulunmak, bilimsel araştırma ve geliştirme etkinlikleri gerçekleştirmek ve özellikle yeni teknolojilerin sosyal ve ekonomik yaşam üzerine etkilerini inceleyip nitelikli & saygın paydaşlar ile birlikte projeler üretmek ve uygulamalarını sağlamaktır.
Mesleki ve Teknik Eğitimin sizin için önemi nedir?
Eğitim bizim olmazsa olmaz ana başlıklarımızdan bir tanesi. Türkiyede özellikle eğitici eğitiminin önemine sürekli değiniyoruz. Bu vizyon için en önemli adımlardan biri hibe programları aracılığıyla mümkün olduğunca fazla eğitmene ulaşabilmek. Böylece onların yeni teknoloji alanlarında gerçekleşen gelişmelerden, değişimlerden haberdar olmalarını ve alanında yetkin kişilerden eğitim almalarını sağlayarak mesleki ve teknik öğrencilerin hayatlarına dokunmayı hedefliyoruz.
Sizce, teknoloji mesleki eğitimi nasıl değiştiriyor?
Dijital teknolojilerin hayatımızdaki önemini pandemi sayesinde hepimiz tecrübe etmiş olduk. Evlere kapandığımız ve her şeyden uzaklaştığımız bu dönemde, dijital teknolojinin sağladığı kolaylıklar sayesinde hayatlarımıza devam ettik. Dolayısıyla gerçekleşen dijital sıçramalar “Tech for Good” ilkesi benimsendiğinde mesleki eğitimde büyük kolaylıklar sağlıyor ve daha verimli, etkili ve sürdürülebilir yöntemlerle mesleki eğitimde ivme kazanmamızı beraberinde getiriyor.
Teknolojideki geldiğimiz noktayı düşünerek nitelikli elemana ihtiyaç duyduğunuz alanlardan söz eder misiniz?
Dijital teknolojilerden daha fazla yararlanmak ve değer sunmak için yeni yeteneklere, becerilere ve hizmetlere günden güne daha fazla ihtiyaç olmaktadır. Artan otomasyon ve diğer dijital teknolojiler sayesinde ortaya çıkan yeni rol ve yeteneklerin toplum geneline yayılması gerekliliği orta vadede eğitim sisteminin yeniden düzenlemesi ihtiyacını doğuracaktır. Aynı zamanda dijital dönüşüm içerisinde olan kurum ve kuruluşlarda teknolojinin insan ile birlikte uyumlu çalışabilmesi için etkili bir yetenek yönetimi stratejisi gerekmektedir. Dijital teknolojilerin uygulanmasını yönetmek ve kritik kaynakların uzmanlığından yararlanmak için organizasyonda değişikliler yapmak ve yeni mükemmeliyet merkezleri geliştirmek gerekmektedir. Bu noktada özellikle Veri Bilimi, Yapay Zeka ve Blockchain alanlarında nitelikli elemanlara ihtiyaç duymaktayız
Mesleklerini seçecek öğrencilere ve öğrencilerin ailelerine seslenmenizi rica ediyoruz. Onlara eğitimle ve gelecekleriyle ilgili ne söylemek istersiniz?
Sürekli hızlanan değişimle başa çıkabilmek ancak ve ancak davranış değişimiyle mümkün. Kuşaklar arasındaki fark açılıyor ve derinleşiyor. Davranış değişimi kurumlar ve yönetimler için olduğu kadar bireyler için de önemli. Bugünün genç kuşakları, eskisine göre çok daha büyük bilinmezliklerle karşı karşıya. Gençlerin penceresinden bakınca, bu bilinmezliklerin getirdiği güvensizlik içgüdüsel olarak genel huzursuzluğun temel nedenlerinden biri.
Çözüm geleceğin belirsizliğine hazırlanabilmekten, en başta da geleceği yeni bir bakış açısından değerlendirmeyi mümkün kılacak farklı bir gözlük takmaktan geçiyor. Şayet bu gözlüğü takabilirsek bilinmezliğin getirdiği huzursuzluk, yerini “yeninin” heyecanına bırakacak.